Aile Hekimliği disiplininin birinci basamak hekimliği olması nedeniyle kendine özgü özellikleri vardır ve bunlar şöyle sıralanabilir:

  • Normal olarak sağlık sistemiyle ilk tıbbi temas noktasını oluşturur; hizmet almak isteyenlere açık ve sınırsız bir giriş sağlar; yaş, cinsiyet ya da kişinin başka herhangi bir özelliğine bakmaksızın tüm sağlık sorunlarıyla ilgilenir. “Normal olarak” deyimi, major travma gibi bazı durumlarda ilk temas noktası olmayabileceğini belirtmek için kullanılmaktadır. Bununla birlikte, aile hekimliği başka birçok durumda ilk temas noktası olmalıdır. Kişilerin aile hekimlerine ulaşmasında hiçbir engel bulunmamalı ve aile hekimleri genç ya da yaşlı, kadın ya da erkek tüm hastalarla ve onların tüm sağlık sorunlarıyla ilgilenmelidir. Genel pratisyenlik temel ve birinci kaynaktır.
  • Sağlık kaynaklarının etkili kullanımını sağlar. Bunu bireylere sunulan bakımı koordine ederek, birinci basamakta diğer sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışarak ve gerektiğinde hasta adına üstlendiği savunmanlık göreviyle diğer uzmanların sunduğu hizmetlerle teması yöneterek yapar. Bu eşgüdüm sağlama rolü, nitelikli birinci basamak sağlık hizmetlerinin anahtar özelliklerinden biri olan ve hastaların özel sorunları için en uygun sağlık çalışanını görmelerini sağlayan verimliliği (maliyet-etkin olma) oluşturur. Farklı hizmet sunucularının sentezi, bilginin uygun dağıtımı ve tedavi düzenlemeleri, eşgüdüm biriminin varlığına bağlıdır.
  • Bireye, ailesine ve topluma yönelik kişi-merkezli bir yaklaşım geliştirir. Aile hekimliği, kişisel olmayan patoloji ya da “olgularla” değil, insanlarla ve onların yaşadıkları ortamlarda oluşan sorunlarla ilgilenir. Sürecin başlama noktası hasta ve hastanın kendi rahatsızlığına nasıl yaklaştığını ve onunla nasıl başa çıktığını anlamak, hastalık sürecinin bizzat kendisiyle uğraşmak kadar önemlidir. Ortak payda inanışları, korkuları, beklentileri ve gereksinimleri olan kişidir.
  • Kendine özgü bir hasta ile görüşme süreci vardır. Bu süreç etkili bir iletişimle doktor ve hasta arasında zaman içinde gelişen bir ilişki kurulmasını sağlar.
  • Aile Hekimliği hastalığın sadece belirli bir evresiyle sınırlı değildir ve kişilerin sağlıklı dönemleri de dahil olmak üzere tüm yaşantılarını kapsar. Yani, kişiye gerek sağlıklı iken gerekse hastalığında sürekli hizmet sunan bir uygulamadır. Doktor hastasıyla ne kadar uzun süre birlikte olabilirse, organik hastalıkların belirti ve bulgularını saptaması ve bunları fonksiyonel sorunlardan ayırması o kadar kolaylaşacaktır. Duygusal ve sosyal çatışmalardan kaynaklanan sorunlar en iyi birey, ailesi ve sosyal geçmişi hakkında sıkı bilgilendirilmiş bir doktor tarafından çözülebilir. Bu bilgiler sadece hastanın davranış paternleri ve değişen sıkıntı durumlarına tepkilerin uzun süre gözlenmesiyle elde edilen delillerden sağlanabilir. Bu bakış tarzı özellikle çocukların potansiyellerine tamamen erişmelerine yardımcı olma olanağı verir.
  • Toplumdaki rahatsızlıkların prevalans ve insidansının belirleyici olduğu özgün bir karar verme süreci vardır. Problemler, toplum ortamında çalışan aile hekimlerine, ikinci basamakta olduğundan çok farklı bir şekilde sunulur. Hiçbir öneleme olmadığı için rahatsızlıkların prevalans ve insidansı hastane ortamından farklıdır ve ciddi hastalıklar birinci basamakta hastanede olduğundan daha az sıklıkla görülür. Bu ise hastalara ve içinde yaşadıkları topluma ilişkin bilgilerin kullanıldığı ve olasılığa dayalı özgün bir karar verme süreci gerektirir.
  • Gelişiminin erken evresinde henüz ayırt edilmemiş bir şekilde ortaya çıkan ve ivedi müdahale gerektirebilen rahatsızlıkları yönetir. Hastasını şahsen tanıyan bir doktor, sadece epizodik bakım veren doktordan daha insancıl ve kişisel bakım verdiği gibi bunu daha ekonomik olarak da yapar. Sorunların doğasını daha hızlı ve etkili değerlendirir. Olası tanıları ayırt edebilmek için pahalı laboratuvar ve radyolojik yöntemlere daha az ihtiyaç duyar. Hastalar sorunlarına kendileri tanı koyup gidecekleri uzmanları kendileri seçerse maliyet ve israf artar. En etkin ve maliyet-etkili sistem, sorunlara en mantıklı ve ekonomik yaklaşımı seçen tek bir doktorun olduğu bir sistemdir.

Aile Hekimliği hizmetlerine çok az bir gecikme ile çok kolay ulaşılabilir. Bu ulaşılabilirlik hem coğrafi hem de kültürel anlamda sağlanırken mali sorunlardan etkilenmemelidir.

Aile Hekimliği’nde sorunlar aile ve kişinin sosyal örüntüsü bağlamında ele alınır.

Kişiler Aile Hekimleri ile tamamen gizlilik içinde görüşmeyi ve kendilerine ait tüm bilgilerin saklı kalmasını bekler.

Hastalar pek çok doktor tarafından ayrı ayrı görülür. Hiçbiri sorumluluğu tamamen üstlenmez, ancak kendi ile ilgili bölümle ilgilenir. Önemli kararlar verilir ancak kimse bundan kendini sorumlu hissetmez. Bu hastanın fiziksel durumunu, mizacını anlayan ve günlük yaşamının ayrıntılarını bilen bir hekime ihtiyaç vardır. Bu da ancak aile hekimidir.